YGS HAZIRLIK

İLK BUTİK CONCEPT DERSHANE: EĞLENDİRİR, KOLAYLAŞTIRIR, ÖĞRETİR!


ANASAYFA   YENİ ÖSS    Z. KULÜBÜ     HABERLER
  MAKALELER    REHBERLİK    BETERNAZ    SİZE ÖZEL
 
ELVEDA ÖSS MERHABA YGS + LYS

3G SİSTEMİ
   PUANMATİK  DUYURULAR    SOHBET
OYUNLAR     EĞLENCE     ETKİNLİKLER    KOMEDİ
ÖZDEBİR RESİMLERİ
  HABER ANİMASYONLU SAYFA  SİNEMA VE YILBAŞI RESİMLERİYENİ ETKİNLİK: BEYAZ SHOW'DAYIZ TARİHİ BİL ÖDÜL KAZAN ********AYRINTILAR İÇİN ETKİNLİK SAYFASINA TIKLAYIN



Proje bizim evimiz, biz evimizi severiz. Çalışırız, oynarız, eğleniriz, güleriz. Proje’liyiz düşünür, tasarlar, geliştiririz. Proje’liyiz biz; çalışırken eğleniriz. Çalışır, eğlenir, dinleniriz. Proje… Proje… Proje… Kolaylaştırıp konuları, çözeriz en zor soruları. Başarıp sınavları, kazanırız en güzel okulları. Proje'liyiz biz; yeneriz bütün korkuları. Proje’liyiz biz çalışırken eğleniriz. Çalışır, eğlenir, dinleniriz. Proje… Proje… Proje… İşte elimizde test takip formu. Haftada bir kitap okumazsak olur mu? Bize kolay soru sorulur mu? İnsan eğlenirken yorulur mu? Proje'liyiz biz, çalışırken eğleniriz. Çalışır, eğlenir, dinleniriz. Proje… Proje… Proje… Zeka Kulübü, Kariyer Ofis, satranç. Yalnızca kazanmak değil tek amaç. Duyacak  sevenlerimiz bizimle kıvanç. Sinema, tiyatro, haftada bir maç. Proje’liyiz biz çalışırken eğleniriz. Çalışır, eğlenir, dinleniriz. Proje… Proje… Proje… Beternaz abla bakalım, bu hafta ne diyecek? Kimi haşlayıp, kime gülecek? Haftanın ödüllü sorusunu kim bilecek? Bizi kıskananlar hasedinden ölecek! Proje’liyiz biz çalışırken eğleniriz. Çalışır, eğlenir, dinleniriz. Proje… Proje… Proje… En iyi olacağımıza inanmasaydık hiç çıkmazdık yola. Dersimizi iyi çalışırız, bakmayız sağa sola. Akıllıyız, zekiyiz, cin gibiyiz; gelmeyiz kafa kola! İşimiz bitmeden vermeyiz asla mola. Proje’liyiz biz çalışırken eğleniriz. Çalışır, eğlenir, dinleniriz. Proje… Proje… Proje.
       

 
      3G! NASIL YANİ?        
3G TURKCELL TANITIMI İÇİN TIKLAYINIZ



Devam

ANASAYFA   YENİ ÖSS    Z. KULÜBÜ     HABERLER
MAKALELER    RHBERLİK    BETERNAZ    SİZE ÖZEL

MASALIMSI BİR PROJE HİKAYESİ

“Siz de yaşayabilirsiniz.” 

Ali heyecanla evden çıktı. Bağdat Caddesi’nde bir binanın özenle düzenlenmiş bir dairesine girdi. Heyecanlıydı çünkü az sonra “HKS” denilen bir sınava girecekti.(Birinci kalite kağıda basılı, soruları özenle seçilmiş, konuyu öğreten bir pedagojik yapıya sahip özel formatı içinde; “En iyi olacağımıza inanmasak hiç yola çıkmazdık” prensibini hissettirmeden öğrencilerin bilincine yerleştiren son sayfasında, öğrencileri motive etmeye yönelik bülteni olan bir sınav) Yirmi beş soruluk bu sınavda bir hafta önce öğrendiği konulardan sorular sorulacaktı. Başarılı olmalıydı. Çünkü sınavın sonunda bir sıralama listesi yapılıyordu ve listede başarılı olamayanlarla dalga bile geçiliyordu. Beternaz abla diye biri, sınav sonucunu yorumluyor, öğrencileri motive ediyordu; ne edip ne yapıp başarılı olup onun gözüne girmeliydi. Öyle de oldu. Sınava girdi… Bildiği bütün soruları yaptı. Şimdi Ali daha da heyecanlıydı… Severek geldiği bu kurumda beş saat ders görecekti. Sınavdan sonraki on dakikalık teneffüste kantinden yiyecek bir şeyler alarak göreceği dersleri heyecanla beklemeye başladı.  Aldığı tost olağandan farklıydı. Arasında jilet kalınlığında peynir ya da sucuklar yoktu. Miktarı tam Ali’nin tam istediği gibiydi. Üstelik her şey temizdi. Burada isterse yemek de yiyebilirdi. Ali önce Türkçe dersine girdi. Öğretmeni hani “tatlı sert”  derler ya öyle biriydi. Ses tonu mükemmel. Derse hakimiyeti tam… Konunun özünü kestirmeden anlatan… Yerine göre konuyu tiyatrolaştıran bir öğretmen… Ali zevkle bu dersi dinledi, notlar aldı… Heyecanla ikinci dersi beklemeye başladı. O ders Fen Bilgisi dersiydi. Ayni ilk dersin heyecanıyla o derse girdi. Öğretmeni minyon tipli, güzel mi güzel bir öğretmendi. Anlattığı konuyu öyle hemen anlatıp geçmeyen, öğrencinin ezberleyemeyeceği yeri saptayıp özel kodlar geliştiren mükemmel bir öğretmen… Mesela o günkü konu vücudun ihtiyacı olan maddelerdi. Öğretmen bir hikaye anlattı, yukardan aşağıya KAYIP SEVİM yazdı. Sonra ünlü harflerin üstünü çizerek K,Y,P,S,V, M harflerini geriye bıraktı. Bunlar Karbonhidat, Yağ,  Protein, Su, Vitamin ve Minerali temsil ediyordu. Burada böyleydi.  Konuyu sevdirmek için her öğretmenin kendine özgü bir metodu vardı. Örneğin, çok vakur bir duruş sergilediği için “mağruriyet” lakabı takılan Kimya öğretmeni de mesela Periyodik Cetveli anlatırken elementleri kolay ezberletmek için çeşitli tekerlemeler uyduruyordu: “Belkıs Mağrur Cahitin Suratına Bakınca Rahatladı. Veya Fener Colombiyaya Bir İki Atar”  Ali her derse farklı bir heyecanla giriyordu. Çünkü buradaki öğretmenlerin her biri; bir birbirinden ayrı ama birbirini tamamlayan özellikler taşıyordu. Ardından gireceği derste; sesi tam mikrofonik, net olan; dersi kolaylaştırarak anlatan Matematik öğretmeninin dersini izleyecekti...

Son dersi Sosyal Bilgilerdi Ali’nin. Öğretmeni, öğretmenlik için öngörülen genel ve özel niteliklerin her birini taşıyordu. Ali ders değil de uzun metrajlı eğlenceli bir filmi seyretmiş gibi derslerini tamamladı… Ama daha buradaki işi bitmemişti…Hafta içinde yapması için verilen ödevleri kontrol ettirecekti. Rehberlik saatiydi ve bu kurumda rehberliği kurucular yapıyordu. Kurucular da öğretmendi. “Eğitim işinin öğretmenlerin işi” olduğunu bilen genç dinamik kurucular… Çocukların başarılarını önemseyen ”Yaptıkları işin en iyisini yapmayı” onur kabul eden kurucular…

Ali daha önce evde çözüp velisine kontrol ettirdiği testleri rehberlik saatinde kuruculardan birine gösterip onaylattı. Sonra okuması için önerilen ve kendi seçtiği kitabın okuma formunu da rehberlik saatinde öğretmenine gösterdi. Ne yapması, nasıl çalışması gerektiği konusunda yeni önerileri aldı. Ve mutlulukla evinin yolunu tuttu. Ali ile dershanesinin ilişkisi bir günle sınırlı değildi. Daha bitmemişti Ali yazılı sınavı için özel ders alacaktı. Yazılıdan en iyi notu alması için bu kurumda böyle bir uygulama vardı. Öğrenci yazılı tarihlerini önceden Danışman Öğretmenlerine bildiriyor; ona göre program yapılıp özel derslerle öğrenciler okuldaki yazılı sınavlarına hazırlanıyordu. Dahası sınavdan aldığı not bir rapor dosyasına işlenip gelişim kontrol ediliyordu. Burası öyle bir yerdi. Çocuk ders çalışma ve sınav kaygısı ile baş başa bırakılmayıp; öğrencilerin olanca yükü paylaşılıyordu. Çocuklara “Çalış çalış” diye baskı yapan zihniyetten farklı düşünen bu kurum onların ne zaman dinleneceklerini de programlıyordu. Birlikte eğlenmek, ortak hareket etmek, belirli etkinliklere katılmak için yeni projeler üretiliyordu. Mesela bu hafta 6.Sınıflar karmasıyla 7. sınıflar karmasının (Proje Spor la Eğitim Spor’un) futbol maçı vardı. Maça dilerlerse veliler ve öğretmenler de gelecekti. Yakın çevredeki sinema tiyatro etkinliklerine birlikte katılacaklar, internette PROJEFUNClub kurup ortak faydalar doğrultusunda forum yapacaklar, interneti verimli kullanacaklardı. Burada Zeka Gelişim Kulübü, Kariyer Planlama, Hızlı Okuma, Öğrenme Tipi Analizi gibi bilimsel uygulamalar da öğrencilerin faydalanmasına sunuluyordu. Ali mutluydu. Masal değil, Ali’nin yaşadıkları. Ali dünde de yaşamıyor… Ali bir Proje Eğitim Dershanesiöğrencisi…

Gireceği sınavın stresine girmeden kazanıp kazanamama korkusunu dert etmeden sorumlu olduğu konuları eğlenerek öğrenmeye çalışıyor. Ali; bugünde, içinizde. Sizden biri…

Proje ise masalın gerçekteki görüntüsü.